Yıllarca bana tek neden şey ‘mesleğine geri döneceksin’ Veeee denilen oldu.
Şimdi bu yazının başlığı gibi Kelebeklerle dolu bir sınıfın yardımcı öğretmeniyim. Zorluklar var mı derseniz. Tabi ki olmaz olur mu ama ‘öğretmenim’ deyip bir sarılmaya her şeyi silip attığım anlar daha fazla olduğu için o zorlukları köşeye atıyorum.
Bu işe girişim tesadüfi gerçekleşti. Eski hocalarımdan birisi şuan çalıştığım okulda partner öğretmen ve öğretmen aradıklarını söyledi. (hala öğretmen arayışı devam ediyor, bilginize) Bende o gün başka bir yerden almış olduğum ama pek güvenemediğim bir yerden dolayı hayal kırıklığı yaşamaktaydım ve şansımı deneyeyim ne kaybederim dedim. Aradım ve görüşmeye gittim. Okula daha adımımı atar atmaz ba yıl dım…
Müdürümüzün yakınlığı ve şuan yanında görev aldığım öğretmenin sıcakkanlılığıyla mest oldum. Görüşmeden belli bir süre sonra denemeye çağırıldım ve daha denememin ilk dakikasında hocamla olan konuşmalarımızla içimden ‘işte istediğim yer ve mutlu olacağım yer ‘ dedim. Hakikaten de öyle oldu.
Bu hafta 1. ayımı doldurmuş bulunmaktayım. Ne kadar her eve gelişimde canımın çıktığını hissedip yemek ye-iç-yat-uyu-kalk şeklinde günlerim devam etse de halimden memnunum. Her şeyden önce çok mutluyum. Bu mutluluğumu sizlerle de paylaşmak istedim.
Ben kendi mesleğim dışında kasiyerlikte yaptım yeri geldi satış danışmanlığı da yaptım. Buralarda çalışmaktan pişman mıydım diye soracak olursam. Asla pişman değilim. Geriye dönsem gene aynı işleri yapardım çünkü bana her iki sektöründe kattığı o kadar güzel şeyler var ki. O güzellikleri asla es geçemem. Birisi olgunlaşmamı sağladı bir diğeri mesleğime geri dönmeme neden oldu.
Şimdi 25 yaşına yeni adımını atmış ufak tefek bir öğretmenim. İlerde bakalım beni öğretmenlik dışında neler bekliyor. Yaşayıp, görüp, öğreneceğiz. Fakat tek bildiğim ‘öğretmen’ olmak ne kadar zor olsa da bir o kadar güzel meslek…