7 yılın ardından tekrardan aynı gün bir meleği kucağıma aldım ve o melek o kadar güzel bir kız ki. Onu ilk gördüğüm anın tarifi asla olamaz. Bundan 7 yıl önce bir erkek çocuğu hayatıma adım attı ve teyzelik duygusuyla beraber bana annelik duygusunu da yaşattı, hala daha yaşatıyor. Şimdi bu duyguyu duble yaşıyorum ve inanılmaz mutluyum.
Doğacağı günü ve saati biliyordum. Fakat bizimkileri tembihledim ‘bana eğer bir aksilik olmaz geleceksem sakın fotoğraf atmayın. ben bizzat canlı görmek istiyorum ‘ dedim ve dediğimde oldu. Bizim küçük prensesimiz Dünyayla istediğim gibi tanıştım. Onu gördüğüm an ablamı kucağıma aldığımı hissettim sanki küçük Emine kucağımda huzurla uyuyor gibiydi..
O kadar yorgunluğun ve o kadar yolun ardından onu kucağıma almak beni dünyadan tamamen soyutlamıştı. Sanki aramızdaki bağ oluşmuştu üstüne üstlük kuvvetleniyor gibiydi. Teyze olmayı ilk kez yaşamadım ama bir kez daha yıllar sonra aynı duyguyu yaşamak bana yenilenmiş hissiyatı verdi. Kokusunu, duruşunu ve bakışlarını tarif edemem ama şunları anlatabilirim. Cazgır, yaygaracı, bizim gibi tupturuncu saçlı ve mavmavi gözleri olan beyaz tenli bir melek…
Abisini ve onu ne kadar özlediğimi anlatamam. İkisi de burnumda tütüyor. İkisini kucağıma aldığımdaki o bana verilen o kuvvet ve kudreti asla unutamam. Mucizesin Dünya Ela.. Aramıza Hoşgeldin minik prensesimiz…