Başkasının hayattaki zorluklarını bilmiyorum fakat kendi dünyamdaki hayatın bana yaşattığı zorlukları çok iyi biliyorum. Hemde en alt tabakadan. Kimine göre yaşadığım hayatın zorlukları zorluk değil. Benim kuruntum ve saçma düşüncelerimden kaynaklı . Ama işte aması var bu işin. Bu düşüncelerinizin ben tarafından her zaman bir aması var.Amasını dinlemeyen ve anlamayan insan topluluğu her daim karşımda hazır olda bekliyor. Bekleyenler böyle uzaktan tanıdığım insanlar değil, hepsi benim canımdan kamımdan insanlar.
En çok zoruma gidende bu ya zaten. Zorluklarımı küçümseyip, önemsemeyen can parçalarım nedeniyle ben tökezleyip duruyorum. Yaralarımın asıl kaynakları onlar olsa bile sesimi bazen çıkartmadan yaramı bastırıp, köşeme geçiyorum. Köşemde susup anlamalarını beklerken bile her daim suçlu oluyorum hiçbir zaman şaşmadan ve bu durumu aksatmadan yaşıyorum.
Benim en büyük sorunum ne biliyor musunuz? İnsanlara çok değer veriyor olmam. Karşımda her kim olursa olsun kendimi daima arka plana atıp onları ön plana alıyor olmak. Ne kadar bunu yaptığımı görmeyip bana bencil deseler dahi.. Fakat ben her şeyin farkındayım. Artık kendimi açıklama gereği duymuyorum, bıraktım ve bıraktım. Kimi kime niye anlatıyorum ki. Kime neden açıklama yapıyorum ki. Zaten herkes istediği gibi yorumlayıp istediği gibi yapmaya devam edecek.En azından uğraşlarım boşa gitmesin.
Serbest bıraktım, tüm umutlarımı ve çabalarımı.. En çokta beni anlamalarını beklemeyi!
Son bir şey daha ekleyip hemen kaçıyorum. En acısı da ne biliyor musunuz? Çocukluğumdan beri bir kez olsun haklı çıkmadım ve bir kez olsun birisi de arkamda durmadı. En çok yanan ve acıyan çocukluk yaramdır