‘İnsanın en büyük sınavı korkularıdır.’ Büyümek artış gösteren boy uzaması ya da hormonların devreye girmesiyle yeni yaşlar için üflenen mumlarla anlatılamayacak kadar derindir. Parmak izi gibi insandan insana değişkenlik gösteren ve sonu olmayan bir evren gibidir. Kimine göre büyümek alınan darbelere göre ölçülür kimine göre de elde ettiği başarı ve bazılarına göre de sadece …
Uçurum.
‘Bir savaşın içindeyim ve kazandığımı sandığım savaş aslında benim en büyük yenilgim olacak’ Günlerdir.. Belki de haftalardır. Zamanını bilmediğim bir yaşam çizgisinde bir oraya bir buraya savrulup gidiyorum. Ayağa kalkmayı bile düşünmediğim bir yolda sürünerek itilmeye mahkum edildim. Her geçen sürede zorlanarak ilerlediğim bu yolda yaralarım daha da açıldı ve daha da kanadı. Ama hiçbir …
Uçuş
Uçuşa hazır mısınız? Bir elinizde yeni teslim edilmiş ve pasaportunuza sıkıştırılmış bir bilet. Diğer elinizde teslim edilmek üzere sıra beklediğiniz bir bavul. Peki aşk bunun neresinde..? Aşk, tam olarak uçuş ve iniş anı gibidir. Başlangıcını ve bitişini en azından umut ettiğiniz gibi olmasını istersiniz fakat rötar ve türbülanslar bu durumu dışına çıkmanıza neden olur. İşte …
Dikiz aynası
Evrenin oluşumunu anlatmaya gücüm ve bilgim yetmeyebilir fakat yaşamla mücadelenin ne zaman başlayıp ne zaman bittiğini dair ufakta olsa fikirlerim var.. İnsanoğlunun yaşamla mücadelesi tarihin tozlu sayfalarıyla sınırlı değildir. İnsanoğlu doğası ve yaratılışı nedeniyle hep mücadeleci bir varlıktır. Mücadelenin başlangıcı gibi sonu da her zaman bellidir. Bu sadece net bir tarih ve saate bağlı değildir. …
100. Yıl
Yaşasın CUMHURİYET! İçimize sığmayan bir gururla asla sönmeyecek bir özlemle karşısında dimdik saygıyla durduğumuz bir çift mavi göz. Atam, büyük gün geldi. Bize mutlulukla armağan ettiğin Cumhuriyetin 100. yılına geldik. Tüm ümidim gençliktendir dediğin neslin evlatları ve torunları olarak büyük bir sevinçle bayrağımızı devraldık. Gururla devraldığımız gibi gururla bir sonraki nesle devredeceğimize söz veriyoruz. Güzelliğiyle …
Son perde
Dünya döndüğü ve yaşam olduğu sürece ‘hayat ‘ son perdesi olmadan devam eden tek doğaçlamalı tiyatrodur. Hayat, gözlerini açtığın andan itibaren eline kostümünü verip seni sahneye yollar. Sahnede ne kadar kalacağını tamamen sana bırakır. Söyleyeceğin ve yapacağın hiçbir şeye karışmaz. Senden istediği tek altın kural ‘ kendin olmamandır ‘ Eğer olurda kendin olmaya kalkarsan bedelini …
Yalan
Hata! Dört bir yanı okyanuslarla çevrili kara parçalarında yaşadığımız bu hayat koca bir yalan. Yalan olduğunu bilmeden mi hatalar yapıyoruz yoksa hepimiz sahte olduğunu bildiği halde mi hata yapmayı normalleştiriyoruz emin değilim. Kaç yaşından sonra masumluğumuzu kaybediyoruz? Yoksa yalan olan hayat mı masumluğumuzu bizim elimizden alıyor? Bilmiyorum… Bazen düşünüyorum. Herkes bunun kocaman bir yalan olduğunun …
Toz Bulutu
Korkuyorum. Evrende bir toz bulutunun noktası gibi duran ama bizim gözümüzde kocaman görünen bu dünyada milyonlarca insan arasında yalnız kalmaktan korkuyorum. Kaybetmekten, dibe girip çıkamamaktan, yıkılıp tuz buz olmaktan ve oradan oraya savrulmaktan. Her arkamı döndüğümde boş karanlık bir cadde görmekten. Ne kadar korkumu yenmem gerekse de, ne kadar yaşamayı öğrenmem gerektiğini bilsem de içimden …
Eskiler
Yıllar, yıllar önce… Amcamın günler öncesinden söz verip sonrasında unuttuğu ama bizim çocuk aklımızla unutmadığımız gün gelip çattığında dışarı çıkartana kadar başının etini yediğimiz bir Pazar günü. Hızlı hızlı bir hevesle hazırlanır, arabada yerimizi alırdık. Amcam yerini alıp kontağı çalıştırmasıyla radyodan kulağımıza siyah beyaz filmlerin içine ışınlanmamıza vesile olan o güzelim eski Türk sanat musikisi …