Herkesin evinde olduğu gibi çocukken arefe günü bayram telaşı daha bir yoğun geçerdi. Fakat bizim evde bu iş daha başkaydı. Annem sabah çok erken kalkar ekmek mayasını hazırlar mahalleliyi beklerdi. Komşularımızda sırayla evimizin kapısını çalıp hakkı olan mayayı almaya gelirdi. Bu bizim evde gelenek haline gelmişti. Her arefe günü bu muhakkak olurdu. Herkes arefe gününden önce annemi arar, sorardı ve teyit ederdi. Annem belli bir yaşına gelene kadar bu gelenek yıllarca sürüp gitti.
Şimdi o günlerden eser yok diyebilirim. Ne bize mayasını almaya gelen var ne de herkesin dediği gibi eski bayramlar var.
Bayram denildiğinde herkesin aklına gelen şeyler farklı oluyor. Benim aklıma gelen şeyler de herkes gibi çok farklı. Mesela sahur saatlerinde annemle ablamın yan yana ev baklavası yapması ve yanına muhakkak tuzlu yoğurtlu paçadan hazırlaması. Bunlar olduğunda bayram gümbür gümbür geliyor derdik. Şimdi bayram geliyor diyoruz. Eski neşeden eser kalmadı. Bunun nedeni evimizin temel taşlarının birer birer bizi bırakıp bu dünyadan göçüp gitmesiyle oldu. Neyden bahsettiğimi kısaca açıklayayım.
Ben kalabalık bir ailede büyüdüm. Bahçeli kocaman bir apartmanı olan ve yanında da ekstra mini minnacıkta tek odalı bir evde yaşamıma devam ettim ama tabi ki dedemler ve amcamlarla birlikte. Bu durum uzun yıllarca sürüp gitti ve keşke hep öyle de devam etseydi ama ne yazık ki ilk dedemi sonrasında babaannemi kaybettik. Bununla beraber bize hatıra kalan ne varsa onlarla beraber toprağın altında kaldı. Tıpkı bir gün öncesinde gümbür gümbür heyecanla gelen bayram heyecanımız gibi. Onların olmayışına hala alışamıyoruz ama yolumuza bakmak zorunda kalıyoruz. Onlar göçüp gittiğinden beri çok şey değişti ve ailemiz bir o kadar büyüdü. Allah’ım bizden 2 kişi aldı ama 4 kişi geri verdi.
Uzun lafın kısası onların gidişinden sonra ilk defa bir bayramı tam bir bayram olarak yaşadığımı hissettim. Hem de doyasıya.
Evin artık en büyükleri annemle babam olunca tüm aile bir araya bizde toplanmaya karar verdik. Ablamlar, amcamlar ve abimler hep birlikte geleneksel bayram sabahı kahvaltısı için aynı masaya oturduk. İşte o görüntüyü görmek ve bana verdiği huzuru hissetmek inanılmaz bir güç verdi. Mutluluğumu size tarif edemem. Bir tarafımda ailemize yeni katılan ikiz yeğenlerim bir tarafımda ilk göz ağrım ve etrafımda teyze diye dolanan Kartalım üstelik birisi de ailemize katılmak için gün sayan Dünyam vardı. Hem teyze ve hem hala mutluluğunu doyasıya yaşadığım bir bayram sabahıydı. Ben daha ne isteğe bilirdim ki.
Evet yıllar çok şeyi değiştirdi. Arefe günü heyecanla uyuyamayan o küçük kız, koca kadın olmuş yeğenleri için harçlık verir olmuştu hemde bunu mutluluk ve gurur verici bir şekilde yapıyordu. Ben dedem ve babaannemden sonra ilk defa bir bayramı bayram gibi yaşadım. Aileme ve minik yeğenlerime ne kadar teşekkür etsem az. İyi ki varlar ve iyi ki hayatımdalar.
Hepinize kocaman iyi bayramlar..